Mekke gezilecek yerler denildiğinde ilk akla gelen yer Kabe’dir. Mescidi Haram bölgesinin içinde bulunan Kabe, hem Hac hem de Umre turlarında tavaf edilmek, huzurunda namaz kılınmak ve dua edilmek için ziyaret edilir. Mekke’de bulunan kutsal mekanlar tabi ki Kabe ile sınırlı değildir. Mekke’de gezilecek yerler arasında Arafat, Sevr Mağarası, Hz. Muhammed’in doğduğu ev, Cin Mescidi ve Akabe Mescidi gibi İslam tarihi ve Müslümanlık açısından önemli olan bölgelerdir.
Kabe
Kâbe, Hz. Âdem zamanında yeryüzünde inşa edilen ilk yapıdır ve insanlık için bereket ve rehberlik kaynağı olarak kabul edilir. İslam inancına göre, Kâbe, gökyüzündeki Beyt-i Ma’mur’un yansıması olarak Allah’ın emriyle Hz. Âdem tarafından inşa edilmiştir. Hz. Âdem, Kâbe’yi inşa ederken meleklerin yardımını almış ve bugün bile dünyanın her yerinden insanların ibadet için geldiği yeri ilk kez Hz. Adem tarafından tavaf edilmiştir.
Sonraki zamanlarda, Kabe, Allah’ın emriyle Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından yeniden inşa edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu konuda yer alan ayetlerde, Kâbe’nin insanlık için toplantı ve güven yeri olarak kılınması, İbrahim ve İsmail’in Kâbe’yi tertemiz tutmaları emredilir. Hz. İbrahim, Allah’tan Mekke şehrini güvenli bir yer yapmasını ve halkını rızıklandırmasını talep eder. Allah ise bu talebe, inananları ve inkâr edenleri rızıklandıracağını belirterek cevap verir.
Sevr Mağarası
Sevr Mağarası, İslami tarih açısından büyük bir öneme sahiptir. Hz. Muhammed ve Hz. Ebu Bekir, Hicret yolculuğu sırasında, müşriklerden saklanmak için Sevr mağarasına sığınmış ve burada üç gün geçirmiştir. Kur’an-ı Kerim’in Tevbe sûresinde, Hz. Peygamber’in arkadaşına “Üzülme! Allah bizimle beraberdir” dediği anlatılır. Bu olay, Hz. Ebû Bekr’in Hz. Peygamber’e duyduğu endişeyi ve Allah’ın nasıl yardım ettiğini gösterir.
Peygamberimizin Doğduğu Ev
Hz. Muhammed’in doğduğu ev, bugün Mekke’de bir kütüphane olarak bilinir. Dini ve tarihi açıdan önemli olan bu yer, Hz. Muhammed’in dedesi Abdulmuttalib’e ait olup, zamanla Peygamberimizin babası ve daha sonra kendisine geçmiştir. ‘Mevlid-i Nebî’ olarak anılan bu yer, Hz. Muhammed’in doğum yeri olması nedeniyle özel bir anlam taşıyor. Geçmişte mescide çevrilen ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde yeniden yapılan bu bina, bugün kütüphane olarak kullanılmaktadır.
Akabe Mescidi
Akabe Mescidi, İslam tarihinde önemli bir yere sahip olan bir mescittir. Bu mescid, Resûlullah’ın Medineli sahabilerle buluştuğu, İslam’ı anlattığı ve onların biat ettiği yerdir. İlk olarak Yesrip’ten (Medine) gelen altı Hazrec kabilesi üyesi, Peygamberimiz ile bir araya gelip Müslüman olmuş ve bu olay ‘Birinci Akabe Biatı’ olarak isimlendirilmiştir. Bir sonraki sene daha çok Medineli, Peygamberimize sadakat yemini etmiş ve Medine’ye hicret etmeleri için davet etmişlerdir.
Arafat
Umre sırasında Arafat, Müzdelife ve Mina gibi yerlerin ziyareti, hac ibadetine ait olup umrede yer almaz. Arafat, insanların tanışıp günahlarından arındıkları ve güzel kokularla Allah’ın huzuruna çıktıkları bir yer olarak kabul edilir. Hac ibadeti sırasında, burada yapılan vakfe, dünyadan dört bir yanından Müslümanların bir araya geldiği önemli bir buluşma yeridir. Arafat, Hz. Peygamber’in Veda Hutbesi’ni bizlere duyurduğu ve insanlığın ilk adımlarının atıldığı yer olarak bilinir.
Cin Mescidi
Cin Mescidi, Hz. Peygamber’in cinlere Kur’an-ı Kerim okuduğu ve onların Müslüman olarak biat ettikleri tarihi bir mekândır. Bu mekân, bizlere ilk olarak Kur’an’ı Kerim’in dünyaya hitap eden mesajını ve ikinci olarak ise Peygamberimizin bu mesajı daha çok insana iletme çabasını anımsatır. Cin Mescidi, görebildiğimiz ve göremediğimiz dünyalar arasındaki etkileşimi daha derin bir şekilde düşünmemize imkan tanır. Peygamberimize, İslam dininin yayılışına ve Kuran’ın etkisine dair birçok iz taşıyan bu Mescid, Mekke’yi ziyaret edenlerin görmesi gereken yerler arasındadır.